E-ticaret yeni bir sektör mü? Tam anlamıyla ‘evet’ yanıtını veremeyiz sanırım. Ticaretin yeni bir araç altında işletilmesiyle en eski gelir kapısının yeni bir modeli. Mahalledeki alışverişin, alışveriş merkezlerine geçiş yaparak daha kompakt ve daha az sancılı hale gelmesi gibi. E-ticaret de ticaretin yeni bir araçla hız kazanmasını sağladı. Bu sayede; veriler elektronik biçimde değiş tokuş edilerek kâğıt belgeler ortadan kalktı, maliyetler düşürüldü ve verimlilik arttı. Bu durum ülkelerdeki dijital ekonomiye gözle görülür etkide bulunurken aynı zamanda ülkelerde ve globalde kadınların iş gücüne katılımına da etkide bulundu. Aslında yeni bir aracın makro ekonomide etkisi olacak bazı problemlere çözüm bulduğunu söyleyebiliriz. Nasıl bir etkisinin olduğunu anlatmadan önce ne olduğuna bakalım.
E-Ticaret Nedir?
Elektronik ticaret, çevrimiçi ürün satmaktan daha fazlası aslında; bir taraftan da daha iyi, daha verimli ve üretken bir şekilde iş yapılması için çevrimiçi kaynakların ve araçların ‘işe yarar’ hale gelmesini sağlıyor. Bu nedenle e-ticaret, kuruluşlar arasında veya kuruluşlar ile bireyler arasında değer yaratmak için ilişkiler oluşturmak, iş modellerini dönüştürmek ve işi yeniden tanımlamak için ticari işlemlerde elektronik iletişim ve dijital bilgi işleme teknolojisinin kullanılmasına olanak sağlar. Bu dönüşümde fiziksel ticaretin aksine birçok araç kullanarak, bu araçların bir araya gelerek oluşturduğu yeni sektörün içerisinde başka iş modellerinin de gelişimine izin verir.
- WWW, e-posta, özel bülten tahtası sistemleri veya katma değerli ağlar, intranetler ve extranetler dahil olmak üzere her türlü iletişim teknolojisini içerdiği gibi, e-posta, televizyon, faks, cep ve sabit telefonlar ve daha birçok iletişim teknolojisini kullanır.
- Banka, avukat, muhasebeci ve devlet kurumları gibi destek hizmetlerini içerir. Müşteri, çalışan, tedarikçi ve distribütör ile ilişki içindedir.
Bu araçların bir araya gelmesi ve yeni çıktılar oluşturmasındaki fayda nedir?
- E-ticaret; üretim, tedarik, dağıtım, satış, ödeme, yerine getirme, yeniden stoklama ve pazarlamaya kadar tüm iş döngüsünü içerdiğinden herhangi bir işletme için çalışabilir.
Yukarıda değindiğim gibi birimler arasındaki sebep ilişkisinde e-ticaret; e-ticaretin altyapısı olan yazılım endüstrilerini ve elektronik depolama ortamları, ağlar ve iletişim gibi diğer ilgili endüstrileri destekliyor, üretim ve verimliliğin artması için de bir katalizör etkisi doğuruyor. Bu etkinin hangi boyutta olduğuna değinmekte fayda var. Önce globaldeki ardından ülkemizdeki yerine bakalım.
E-Ticaretin Globaldeki Yeri
Yeni bilgi ve iletişim teknolojileri, ülkelerin rekabet gücünü artırmak ve ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunmak için güçlü araçları oluşturur. Örneğin, şu anda dünyanın en gelişmiş ekonomileri olan ABD ve Çin’in arasındaki en büyük rekabet teknoloji alanında. Son birkaç yılda, e-ticaret küresel perakende çerçevesinin ve doğal olarak rekabetin vazgeçilmez bir parçası. Öyle ki e-ticaretin 2023’te toplam küresel perakende satışların yaklaşık %22’sini oluşturması ve 6,15 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu denli vazgeçilmez modern yaşamın devam eden dijitalleşmesi sayesinde, hemen hemen her ülkeden tüketiciler artık çevrimiçi işlemlerin avantajlarından yararlanmaya başladı. Covid-19, internete erişimin artması, okuryazarlığın artması gibi yararlanmaya iten sebepler elbette var. Rakamlarla konuşalım:
- İnternet erişimi ve okuryazarlığının artmasıyla beraber beş milyara yakın küresel internet kullanıcısıyla tekil çevrimiçi alışveriş sayısı giderek arttı, artmaya da devam ediyor. 2021’de dünya çapında 2,14 milyar insanın çevrimiçi olarak hizmet veya mal satın aldığı tahmin ediliyor. Bu, dünya nüfusunun yaklaşık %27’si demek.
- İki yıl önce, satışların yalnızca %17,8’i çevrimiçi alışverişlerden yapılıyordu. Bu sayının 2022’de %21’e, iki yılda e-ticaret pazar payında %17,9’luk bir artışa ulaşması bekleniyor. Büyümenin devam etmesi ve 2025 yılına kadar %24,5’e ulaşması bekleniyor, bu da sadece beş yılda 6,7 puanlık bir artış anlamına geliyor.
Toplamda 5,55 trilyon dolar olması beklenen küresel e-ticaret pazarının B2B ve B2C satıcıları üzerindeki etkisine bakalım.
E-Ticaretin B2B Satıcıları Üzerindeki Etkisi
B2B satıcıları için e-ticaret, geleneksel satın alma döngüsündeki karmaşıklığın çoğunu kolaylaştırdı. B2B e-ticaretinin ve teknolojisinin büyümesi aynı zamanda daha yüksek sipariş hacmi, daha verimli tedarik zincirleri ve toptancı, üretici ve distribütör için sipariş yönetiminde daha az masraf olmasını sağladı. Bu büyümenin rakamsal karşılığını ABD’de görebiliriz. ABD’de çevrimiçi B2B satışlarının 2023 yılına kadar 1.8 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
E-Ticaretin B2C Satıcıları Üzerindeki Etkisi
E-ticaretin B2C satışları üzerinde de büyük etkisi oldu. Özellikle, birçok dijital yerel marka, yeni kurulan şirket ve eski şirket, doğrudan tüketiciye yönelik modelle büyük başarı elde etti. Ticaret ortamındaki mevcut değişimden önce bir e-ticaret sitesine sahip olmak güzel olsa da, büyüme ve rekabet için bir kanal haline geldi.
E-Ticaretin Ülkemizdeki Yeri
Türkiye e-ticaret pazarı son iki yılda önemli ölçüde büyüdü ve yüksek tempolu büyümesini sürdürmesi bekleniyor. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı 2021 rakamlarına göre Türkiye’de e-ticaret hacmi 381,5 milyar TL olarak kaydedildi. E-ticaretin genel ticarete oranının yüzde 17,7 olduğu ülkemizde, doyum noktasına gelmediği ve daha gidilecek çok yer olduğu görülüyor. E-ticaret hacminin bu şekilde artarak gitmesi durumunda 2022 yılında hacmin 500 milyar TL’yi aşacağı öngörülüyor.
Bu çevrimiçi kanalların büyümesi aynı zamanda satış, pazarlama, tasarım, web geliştirme ve BT rolleri dahil olmak üzere e-ticaret alanında artan kariyer fırsatları anlamına gelir. Son olarak, e-ticaret, şirketlerin mümkün olan en yüksek geliri elde etmek için üretimi, arzı ve talebi nasıl kullandığını etkileyerek genel pazarı etkiledi.
Kadının E-Ticaretteki Yeri
*Öncelikle belirtmek gerekir ki şu an okuduğunuz yazı yalnızca e-ticaret sektörünün ekonomik anlamda eşitliğe etkisini incelemektedir. Dijital dünyanın ve bu bağlamda e-ticaret sektörünün getirdiği diğer eşitsizlik konuları sosyolojik bir yazının konusu olacağından bu yazıda değinilmemiştir.
Küresel olarak e-ticaret sektörünün ekonomiye katkısının anlaşılmasıyla beraber ülkelerde hem kamu hem de özel sektörde finansal ve dijital okuryazarlığın artırılması politikaları oluşturulmaktadır. Özellikle gelişen ekonomilerde iş gücüne yeni tekil vatandaşların katılması teşvik ediliyor.
- Kadınların ekonomik açıdan güçlenmesi, yalnızca bu gücü elde eden kadınlara katkıda bulunmuyor. McKinsey Küresel Enstitüsü (MGI), toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesinin 2025 yılına kadar dünya ekonomisine yılda 12 trilyon dolar ekleyebileceğini tahmin ediyor. Yalnızca Asya-Pasifik bölgesinde, daha fazla kadının daha yüksek ücretli, daha yüksek üretkenlikte tam zamanlı istihdama girmesi sektörel GSYİH’ye yılda 4,5 trilyon dolar ekleyebilir, bu da mevcut gidişatın %12 üzerindedir.
Bu teşviklerle beraber kadın girişimciler giderek kendi ağlarını kuruyor ve mevcut ağlara daha fazla entegre oluyor. Ayrıca sanal dernekler, ağlar ve çevrimiçi forumlar kurmaya ve bunlara katılmaya başlıyor. Bölgesel, ulusal ve uluslararası kadın girişimci derneklerinin özellikle yeni ve yerleşik kadın işletme sahiplerine önemli bir bilgi ve destek kaynağı sağladığı tespit edilmiştir. Kadınlar, teknolojiye erişimlerini artırmak, dış pazarlarda iş kültürlerine aşinalıklarını artırmak ve bu pazarlara daha etkin erişim sağlamak için dernekler kuruyor.
Bazı örneklere bakalım:
- Endonezya’da kadınlara ait işletmeler, e-ticaret gelirlerinin %35’ini oluştururken, çevrimdışı işletmelerin gelirinin yalnızca %15’ini oluşturuyor.
- Benzer şekilde, Çin’de yeni İnternet işletmelerinin %55’i kadınlar tarafından kuruluyor ve Alibaba’nın Taobao e-ticaret platformunda eşit sayıda erkek ve kadın mağaza sahibi var. Aslında Çin, dünyanın kendi kendini yetiştirmiş 147 kadın milyarderinin 114’üne ev sahipliği yaparken, ikinci sıradaki ülke olan ABD’de sadece 14’ü bulunuyor.
- Guyanan Dokumacılar Kooperatifi, Güney Amerika’nın kuzeyindeki Guyana’da Wapishana ve Macushi kabilelerinden 300 kadın tarafından kurulmuş bir organizasyon. Kooperatif, 19. yüzyılda Avrupalı gezginler tarafından yapılan hamakların ve küçük aile arazilerinde pamuk ekiminin ve el dokumacılığının anlatılarını ve resimlerini kullanarak eski hamak dokuma sanatını yeniden canlandırdı. Kuruluş daha sonra bir web sitesi oluşturması için birini işe aldı ve bu da ürünlerini çevrimiçi hale getirmede etkili oldu. Kısa bir süre sonra, dokumacı grubu Kraliçe Elizabeth, Prens Philip, Smithsonian Enstitüsü ve British Museum’a hamak satmayı başladı. İnternet üzerinden parça başına 1.000 dolardan yaklaşık 20 hamak sattı.
- Örnekler için çok uzağa gitmemiz gerekmiyor. Ülkemizde kurucusu kadın olan Trendyol, Denebunu, Insider, Armut ve Gülsha gibi birçok önemli e-ticaret devinin etkisinin ne denli büyük olduğunu görebiliyoruz.
Yukarıda saydığımız nedenler bu örneklerin oluşmasında büyük etkiye sahip. Bu nedenlerin doğurduğu ihtiyaçları gören Mükellef, şirket kuruluşu ve finansal süreç yönetimine dair her türlü işlemin tek bir platform üzerinden yapılmasını sağlıyor. Şu an Mükellef’e erişim sağlayan kadın sayısı toplam erişim sağlayanların içinde %13 oranında ve bu oran günden güne artıyor. Mükellef, e-ticaret sektöründeki kadın girişimci sayısını artırmak için onları kadın girişimcilere verilen destekler ile ilgili bilgilendiriyor, bu desteklere başvurma konusunda yardımcı oluyor ve şirket kurup yönetme süreçlerini kolaylaştırıyor. Mükellef’in sunduğu hizmetlere dair daha detaylı bilgi için bu linke tıklayabilirsiniz.