İş dünyasında işçi ve işveren arasındaki sınırların iyi çizilmesi, işçi-işveren ilişkisinin sağlıklı şekilde kurulabilmesinde kritik öneme sahiptir. Çizilen bu sınırın iki tarafın da haklarını adaletli bir şekilde koruması, taraflar arasında oluşabilecek anlaşmazlıkları olabildiğince önlemesi gerekir. İşçi için konulan rekabet yasağı, bu sınırları işveren lehine korur. Yazımızda rekabet yasağının ne olduğunu, rekabet yasağı sözleşmesinin nasıl hazırlanması gerektiğini detaylarıyla aktardık.
Rekabet Yasağı Nedir?
Her işverenin işini yürütmek için izlediği bir yöntem, kendine özel araçlar, edindiği bir müşteri çevresi vardır. İşçiler, bulundukları pozisyonla bağlantılı olarak çalıştıkları süre boyunca işverenin faaliyet alanı, müşteri çevresi gibi pek çok bilgiye erişebilir. İş ilişkisinin sona ermesinden sonra bu bilgiler, işçi tarafından kullanılabilir. Bu durumun yaratabileceği riskleri ortadan kaldırmak için rekabet yasağı kavramına gereksinim duyulmuştur.
Rekabet, günümüz ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Serbest piyasanın adil bir şekilde oluşabilmesi için belirli kurallar gerekir. Bunun sonucu olarak Türk Borçlar Kanunu’nda çeşitli maddelerde rekabet yasağının detaylarına değinilmiştir. Bu yasakların kimi iş sözleşmesinin kurulmasıyla geçerli hâle gelirken kimiyse belirli şartların gerçekleşmesi sonucunda ek bir yazılı rekabet sözleşmesiyle yapılabilir.
Rekabet yasağı, işçinin üstlendiği sadakat borcunun bir parçasıdır. Sadakat borcu, işçinin işverene dürüstlük kuralları çerçevesinde bağlılık göstermesini içeren borçtur. Türk Borçlar Kanunu’nun 396. maddesi, rekabet yasağının iş sözleşmesi süresince geçerli olan hâlini açıklamaktadır. Haksız şekilde rekabet edilmesinin önüne geçmek için diğer önlemleri içeren kanunlar ise Türk Borçlar Kanunu 444 ile 447. maddeler arasında detaylandırılmıştır.
Rekabet Yasağı Şartları Nelerdir?
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 396’da işçinin özen ve sadakat borcunun içeriği açıklanmıştır. Bu yasaklara iş sözleşmesinin geçerli bir şekilde yürürlüğe girmesinden itibaren sözleşme süresince uyulması zorunludur. Yani işçi, sadakat borcunun gerekliliği olarak rekabet yasağına uymak zorundadır.
Buna göre işçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece:
- Sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz.
- Kendi işvereni ile rekabete girişemez.
- İş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve iş sırları gibi bilgileri hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz.
Eğer ortada işverenin haklı menfaati bulunuyorsa işçi, dürüstlük kurallarına aykırı olmayacak ölçüde hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sahip olduğu önemli bilgileri saklamakla yükümlüdür.
Rekabet Yasağı Sözleşmesi Nedir?
İşçinin uyması gereken rekabet yasağının bir diğer görünümü rekabet yasağı sözleşmelerinde karşımıza çıkar. Türk Borçlar Kanunu madde 396’da belirlenen rekabet yasağının geçerliliği sözleşme bitimine kadardır.
Rekabet yasağı sözleşmesi, işçi ve işvereni arasındaki olası haksız bir çekişmenin iş sözleşmesi sona erdikten sonra da önlenmesini hedefler. Bu sözleşme, rekabet yasağı gibi kendiliğinden yürürlüğe girmez. İşçi ve işveren arasında sınırları belirlenen rekabet yasağı sözleşmesinin şekli şartı yazılılıktır. Yani taraflar bu sözleşmeyi yazılı olmadan yaparsa sözleşme geçersiz olur.
Rekabet yasağı sözleşmesinin içeriğiyse belirli şartlara tabi tutulmuştur. Sözleşme, iş ilişkisi bitiminden itibaren işçinin başka işe başlamasını belirli şartlara tabi tuttuğu için her işveren ve işçi arasında bu sözleşmenin imzalanması mümkün değildir.
Türk Borçlar Kanunu madde 444 ile 447 arasında rekabet yasağı sözleşmesinin kurulmasından, geçerlilik şartlarından ve sona ermesinden söz edilmiştir. Madde 444’te açıklandığı üzere rekabet yasağı sözleşmesi, sayılan belirli şartların gerçekleşmesi durumunda işçinin iş ilişkisi sona erdikten sonra;
- Rekabet etmekten,
- Rakip bir işletme açmaktan,
- Başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya
- Bunların dışında rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak kabul etmesiyle kurulur.
Kanuna göre rakip işletme, aynı mal ve hizmeti aynı hedef kitleye sunan işletme olarak kabul edilir.
Sözleşmenin azami geçerlilik süresi kanunca belirlenmiş, bu sayede işçi ve işveren arasındaki hakların dengelenmesi hedeflenmiştir. Kanun çerçevesine aykırı yapılmış bir rekabet yasağı sözleşmesi geçersiz sayılır.
Sözleşmeye aykırı davranan işçi, bu davranışı yüzünden işverenin uğradığı tüm zararları karşılamakla yükümlüdür. Ayrıca işçinin bu davranışı bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir. Ancak işçi bu miktarı aşan zararı da gidermek zorundadır.
Sözleşmenin Sona Ermesi
Rekabet yasağı sözleşmesi, işverenin bu sözleşmeye dayanan bir yararının kalmadığının belirlenmesiyle sona erer. İşverenin ölümü ve belirlenen sürenin dolması da sözleşmeyi bitiren diğer unsurlardır. Ayrıca lehine sözleşme yapılan işveren sözleşmeyi tek taraflı olarak da bitirme hakkına sahiptir. Fakat işçi bu sözleşmeyi bitirme hakkına haiz değildir çünkü sözleşme bizzat işçinin yerine getirmesi gereken yükümlülüklerden oluşmaktadır.
Rekabet Yasağı Sözleşmesi Neden Gereklidir?
İşverenin iş yapma yöntemlerinin saklı kalması işinin sürekliliği ve başarısı konusunda önem sarf eder. Her işin belirli meslek sırları vardır, bu sırlar işveren ve işçi arasında güvenli bir şekilde korunmalıdır. Rekabet yasağı sözleşmesi, serbest piyasadaki rekabetin hukuk tarafından korunması için gereklidir.
İşçi; işverenin ona sağladığı işe dair özel bilgilere, iş yerine ve işverenin kazandığı müşteri çevresine ait detaylara sahip olabilir. Bu bilgilerin açığa çıkmasının önüne geçmek işverenin serbest piyasadaki konumunu korur.
İşçinin rekabete aykırı, haksız biçimde atacağı adımların iş sözleşmesi bittikten sonra da sınırlandırılması için rekabet yasağı sözleşmesinin taraflar arasında yazılı olarak kurulması önem arz eder. Rekabet yasağı sözleşmesi bu şekilde hem serbest piyasa ve ekonomiyi hem işverenin çiğnenebilecek haklarını koruma altına alır.
Rekabet Yasağı Sözleşmesi Kurabilmenin Koşulları Nelerdir?
Rekabet yasağı sözleşmesi kurmak işçi ve işveren bakımından belirli şartlara bağlanmıştır. Sözleşme için kanunda belirli şekli ve maddi şartlar belirlenmiştir. Bu şartları ayrı başlıklar altında ele almak gerekir.
İşçi Bakımından Aranan Koşullar
- Ehliyet: Hukukumuzda belirli sözleşmeleri kurabilmek için belirli ehliyet hâlleri aranır. İki çeşit ehliyet vardır: hak ve fiil ehliyeti. Hak ehliyeti için tam ve sağ biçimde doğmak yeterliyken fiil ehliyetine sahip olmak için ayırt etme gücüne sahip, ergin ve kısıtlı olmamak şartlarını sağlamak gerekir. Yani herkes hak ehliyetine sahiptir fakat fiil ehliyeti herkeste olmayabilir. Bir işçinin rekabet yasağı sözleşmesi kurabilmesi için sözleşmenin imzalandığı anda fiil ehliyetine sahip olması gerekir.
İşveren Bakımından Aranan Koşullar
- İşverenin Korunmaya Değer Menfaatinin Bulunması: Türk Borçlar Kanunu madde 444/2’de işverenin menfaati açıklanmıştır. Maddeye göre rekabet yasağı sözleşmesi, hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir. Bir işin niteliği herkes tarafından bilinebilecek durumdaysa rekabet yasağı sözleşmesinin kurulması sadece işçiye külfet olacağından kanun, menfaatin sınırlarını kesin olarak belirlemiştir.
- İşçinin Ekonomik Geleceğini Tehlikeye Düşürmemesi: Yapılan rekabet yasağı sözleşmesi, işçi lehine çizilen sınırlar içinde geçerlidir. Sözleşmenin sınırları Türk Borçlar Kanunu madde 445/1’de “İşçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.” şeklinde açıklanmıştır. Yani istisnai durumlar haricinde rekabet yasağı en fazla iki yıl sürebilir. Taraflarca daha az bir süre kararlaştırılabilir ya da hâkim tarafından bu süre indirilebilir. Sürenin belirtilmesi sözleşmenin geçerliliği için zorunludur, bir süre belirtilmediyse sözleşme geçersiz sayılır.
Şekli Şart
Rekabet yasağı sözleşmesi için kanunca öngörülen şekli şart adi yazılı olmasıdır. Bu sözleşme iki tarafın da imzalamasıyla kurulur. Yazılı şekilde yapılmamış rekabet sözleşmesi baştan beri yapılmamış gibi işlem görür.
Rekabet Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?
Rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin haklarının işverenin hakları altında ezilmemesi için sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Kanun tarafından sözleşme için belirlenen azami iki yıllık süre ve sayılan şekli şartlar bunu kanıtlar niteliktedir. Sözleşmede bulunması zorunlu unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
- Tarafların İmzası: Adi yazılı olarak yapılan sözleşmede sadece işçinin değil, işverenin de sözleşme kurma isteğini belirtmesi adına iki tarafın da imzasının bulunması gerekir.
- Sözleşmenin Geçerli Olduğu Tarih: İstisnai durumlar haricinde rekabet yasağı en fazla iki yıl olarak belirlenebilir. Bu süre hâkim tarafından da belirlenebilir. Sürenin sözleşme içinde olmaması sözleşmeyi geçersiz hâle getirir. Tarih, sözleşme için maddi bir şarttır.
- Sözleşmenin Coğrafi Sınırlarının Çizilmesi: Taraflarca belirlenecek bir maddeyle sözleşmenin hangi bölgeler içinde yürürlükte olacağı kararlaştırılmalıdır. Bu sınırlar il, bölge, ülke olarak belirlenebilir. Sınırların neye göre çizileceği sözleşmenin içeriğine bağlı olarak değişir.
- Sözleşmenin Konusu: İşveren, işçinin ekonomik özgürlüğünü dengesiz bir şekilde kısıtlamaktan kaçınmalıdır. Rekabet yasağı sadece işçinin ilgili olduğu işle alakalı, işverene doğrudan zarar verebilecek konularda konulmalıdır.
Rekabet Yasağı Sözleşmesi Örneği
Kanunda belirtilen sınırların dışına çıkılmaksızın kurulabilecek bir rekabet yasağı sözleşmesi örneğini aşağıdaki formu doldurarak indirebilirsiniz.
Mükellef’le Artık Çok Kolay!
İster Türkiye’de ister İngiltere’de ister Amerika’da; dilediğiniz ülkede çevrim içi olarak şirketinizi kurabilir, muhasebe işlemlerini gerçekleştirebilir ve vergilerinizi yönetebilirsiniz. Mükellef olarak tüm süreçlerde profesyonel desteğimiz sizinle. Deneyimli ekibimizle şirket kurmak veya var olan şirketini yönetmek isteyenler için eksiksiz hizmetler sunuyoruz. Siz de hayalinizi gerçeğe dönüştürebilir, mutlu Mükellef üyeleri arasına katılabilirsiniz.