İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları iş yerindeki kazaları önlemesinin yanı sıra çalışanların fiziksel ve zihinsel refahını koruyarak verimliliğin artmasına katkı sağlar. Uzun vadede hem bireylerin hem toplumun yaşam kalitesini artıran bu yaklaşım, sürdürülebilir iş kültürünün temel taşlarından biridir. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği yalnızca bir zorunluluk olarak görülmemeli hem işverenlerin hem çalışanların içselleştirdiği bir yaşam biçimine dönüşmelidir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Nedir?
İş sağlığı ve güvenliği (İSG), çalışanları çalışma alanından kaynaklanabilecek ve sağlıklarını etkileyebilecek tehlikelerden korumayı amaçlayan uygulamaları kapsar. Çalışanların sağlığını korumak ve onları güvende tutmak; tehlikelerin öngörülmesini, tanınmasını, değerlendirilmesini ve kontrol edilmesini gerektirir. Potansiyel risklerin belirlenmesinin ardından birtakım tedbirlerin alınması, sürecin eğitim ve bilinçlendirme gibi unsurlarla da desteklenmesi gerekir. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri çok yönlü ve kapsamlıdır.
Her meslek dalı kendi dinamiklerine göre çeşitli riskler barındırır. Çalışma ortamında karşılaşılabilecek risklerin bazıları daha görünür ve öngörülebilirken bazılarının fark edilmesi zor olabilir. Riskleri ciddi sonuçlar doğurmadan fark etmek ve çalışanların kendilerini güvende hissedeceği bir çalışma ortamı yaratmak, iş yerinin sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Bu noktada kritik rol oynayan iş sağlığı ve güvenliği, iş yerinde bir güvenlik kültürü oluşturup geliştirmenin anahtarıdır. Çalışanların sağlığını ve güvenliğini ön planda tutan iş yerleri uzun vadede daha başarılı ve istikrarlı olabilir.
“Çalışan sağlığı” kavramı akla ilk olarak fiziksel sağlığı getirse de iş sağlığı ve güvenliği, çalışanların zihinsel ve ruhsal sağlığının korunmasını da içerir. İş yerindeki tüm çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışabilmeleri için fiziksel koşullar kadar psikososyal faktörlerin de dikkate alınması gerekir. Makine arızalarından kimyasal madde kullanımına, ergonomik zorluklardan psikolojik baskıya kadar geniş bir yelpazedeki risk oluşturucu unsurların azaltılması için iş birliği yapılmalıdır. Çalışanların bütünsel sağlığının korunması için işverenler, yöneticiler ve çalışanlar birlikte sorumluluk almalıdır.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amacı Nedir?
İş sağlığı ve güvenliği konusu 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla çerçevelendirilen yasal bir zorunluluktur. Kanunun amacı “iş yerlerinde iş sağlığının ve güvenliğinin sağlanması, mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işverenlerin ve çalışanların görevlerini, yetkilerini, sorumluluklarını, haklarını, yükümlülüklerini düzenlemek” olarak belirlenmiştir. Bu tanımın ışığında iş sağlığı ve güvenliğinin temel amacının iş yerindeki sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi olduğu söylenebilir.
Risk analizleriyle iş ortamındaki olası tehlikeler önceden belirlenir ve çeşitli düzenlemelerle çalışanların bedensel ve ruhsal bütünlüğünün korunması sağlanır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının oluşmasının önlenmesi iş sağlığı ve güvenliği düzenlemelerinin öncelikli amaçlarındandır. Önlemler sayesinde kendilerini güvende hisseden çalışanlar zihinsel olarak daha rahat çalışabilirler. Böylece işlerine odaklanabilir ve iş yerine daha çok katkı sunabilir. Dolayısıyla koruyucu tedbirler yalnızca kazaları önlemek amacıyla uygulanmaz, aynı zamanda iş yerinin devamlılığını sağlamaya da odaklanır.
İş sağlığı ve güvenliği tedbirleri yangın, yüksekten düşme, patlama gibi istenmeyen olayların olasılığını ve etkilerini azaltır. Örneğin düzenli bakım yapılan elektrik sistemleri kısa devre kaynaklı yangınları önlerken korkuluklar ve emniyet kemerleri yüksekte iş yapan çalışanları korur. Patlayıcı maddelerin doğru ve özenli depolanması, taşınması gibi önlemler de felaketle sonuçlanabilecek durumları önleyebilir. İş yerinde oluşabilecek durumları tesadüflere yer bırakmadan sistematik olarak kontrol etmek ve düzenlemek iş yerini herkes için daha güvenli bir alan hâline getirir.
Güvenli ekipmanların kullanılması desteklenerek hem çalışanların daha güvende ve rahat hissetmesi sağlanır hem beklenmedik kazaların etkileri hafifletilebilir. Örneğin inşaat şantiyesinde standartlara uygun bir kask, düşen bir cismin çalışanın başına isabet etmesi durumunda hayat kurtarıcı olabilir. Benzer şekilde kimyasal maddelerle çalışılan bir laboratuvarda sızdırmaz eldivenler ve koruyucu gözlükler, cilt yanıklarından görme kaybına kadar birçok zararı önleyebilir.
İş sağlığı ve güvenliğinin bir diğer önemli amacı da çalışanları bilinçlendirmektir. Çünkü güvenlik uygulamaları sadece kurallar koyup ekipman sağlamakla sınırlı kaldığında yeterli olmayabilir. Bu kuralların ve araçların neden gerekli olduğunu bilen, farkındalığı yüksek çalışanlar uygulamaların daha etkili ve sürdürülebilir olmasına yardım ederler. Örneğin bir kaynakçı koruyucu maskeyi yalnızca zorunlu bir aksesuar olarak değil, gözlerini kıvılcımdan ve zararlı ışıktan koruyan bir kalkan olarak gördüğünde bu ekipmanı isteyerek kullanır. Bilinçli çalışanlar tehlikeleri önceden sezerek ve riskli durumlarda doğru karar alarak da iş yerindeki güvenlik kültürünün aktif bir parçası hâline gelirler.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Genel Kuralları Nelerdir?
Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 1919’da kurulmasından bugüne kadar güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının geliştirilmesi amacıyla çeşitli uygulamalar yürütülmüştür. Türkiye de 1932’de ILO’ya üye olmuş, “insana yakışır iş” yaklaşımını teşvik ederek ILO ilkelerini hayata geçirme ve uluslararası çalışma standartlarını uygulama konusunda önemli adımlar atmıştır. 2012’de yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da ILO’nun iş yerlerinde güvenli ve sağlıklı çalışma ortamlarını teşvik eden düzenlemeleriyle uyumlu bir çerçeve sunar.
6331 sayılı Kanun, kamuya ve özel sektöre ait bütün işlere ve iş yerlerine, bu iş yerlerinin işverenleriyle işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. İş sağlığı ve güvenliğinin temel kuralları şu şekilde özetlenebilir:
- Risk Değerlendirmesi: İş yerindeki tehlikeleri tespit etme, kazaları ve sağlık sorunlarını engellemek için riskleri analiz etme ve risklere karşı önlem alma gibi temel kuralları içerir.
- Eğitim ve Bilgilendirme: Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenli eğitim verilmelidir. Çalışanlar iş yerindeki riskler ve risklere karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgilendirilmelidir.
- Koruyucu Ekipman Kullanımı: Çalışanlara işin niteliğine bağlı olarak çalışma ortamında karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı uygun kişisel koruyucu donanım sağlanmalı, bu donanımları kullanmaları zorunlu tutulmalıdır.
- İş Ekipmanlarının Güvenliği: Kullanılan makinelerin, araçların, gereçlerin bakımları ve kontrolleri düzenli yapılmalı, güvenli şekilde çalışmaları sağlanmalıdır.
- Acil Durum Planları: Kaza, yangın, deprem gibi acil durumlar için çalışanlar da sürece dâhil edilerek hazırlık yapılmalıdır. Tahliye tatbikatları yapılmalı, yangın söndürücü ve ilk yardım kiti gibi acil durum ekipmanları hazır bulundurulmalıdır.
- Çalışma Ortamının Düzenlenmesi: İş yerinin havalandırması, aydınlatması, temizliği ve ergonomik koşulları çalışanların sağlığını riske atmayacak ve onları koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Ağır kaldırma ve uzun süre aynı pozisyonda çalışma gibi durumlar da en aza indirilmelidir.
- Sağlık Gözetimi: Çalışanların düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmesi sağlanarak sağlık durumları izlenmelidir. İş yerindeki koşullara bağlı sağlık sorunlarının yani meslek hastalıklarının oluşması engellenmeye çalışılmalıdır.
- Çalışanların Katılımı: Çalışanlar arasında açık bir iletişim sağlanmalı, İSG uygulamalarıyla ilgili endişelerini dile getirilebilmeleri, önerilerini ve şikâyetlerini iletebilmeleri sağlanmalıdır. Çalışanlar iş yerinde fark ettikleri tehlikeleri veya yaşanan kazaları derhâl işverene bildirmelidir.
- İşverenin Sorumluluğu: İşveren çalışanların sağlığını korumakla ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür, bu konuda gerekli tüm önlemleri almak zorundadır.
- İzleme ve Denetleme: İş yerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları sürekli izlenmeli, düzenli denetimler yapılmalı ve düzeltici önlemler gerekli hâllerde artırılmalıdır.

İş Güvenliği Malzemeleri Nelerdir?
Çalışanlar iş yerinde kimyasal, radyolojik, fiziksel, elektriksel, mekanik tehlikelerden kaynaklanan yaralanmalarla ve hastalıklarla karşılaşabilir. Kişisel koruyucu ekipmanlar bu tehlikelerin çalışanların sağlığına zarar vermesi riskini en aza indirerek güvenli bir çalışma ortamı oluşturur. Yasal düzenlemelere uyum sağlamak için de önemli olan iş güvenliği malzemeleri, çalışanın işine özgü ihtiyaçlarına uygun seçilmiş olmalıdır.
Yaygın kullanılan bazı iş güvenliği malzemeleri şunlardır:
- Baş Koruyucuları: Baş bölgesini düşen nesnelerden, darbeden, çarpmadan ve elektrik tehlikelerinden korur. Baret, kask, şapka, başlık gibi malzemelerdir.
- Göz ve Yüz Koruyucuları: Gözleri ve yüzü kimyasal sıçramalardan, tozdan, parlak ışıktan veya uçuşan cisimlerden korur. Bunlara güvenlik gözlüğü, yüz siperliği, kaynak maskesi örnek verilebilir.
- İşitme Koruyucuları: Yüksek gürültü seviyelerinden kaynaklanabilecek işitme kayıplarını önleyen kulak tıkacı, kulaklık gibi ekipmandır.
- Solunum Koruyucuları: Zararlı gazlara, tozlara, dumana ve kimyasalların buharına karşı solunum yollarını korur. Toz maskesi, gaz maskesi, solunum cihazı bu amaçla kullanılır.
- El ve Kol Koruyucuları: Elleri ve kolları kesik, yanma, kimyasal ve elektrik gibi etkenlere karşı korur. Bunlara ısıya dayanıklı eldiven ve kol koruyucu örnek verilebilir.
- Ayak Koruyucuları: Ayakları düşen ağır cisimlerden, kimyasal temastan korurken kayıp düşme gibi riskleri de azaltır. Çelik burunlu ayakkabı, çizme, kaymaz tabanlı bot gibi ekipmanlardır.
- Vücut Koruyucuları: Tüm vücudu kimyasal, ısı, radyasyon gibi tehlikelerden koruyan iş tulumu, önlük, kimyasal koruyucu tulum, zırh, yansıtıcı yelek gibi malzemelerdir.
- Düşme Koruyucuları: Yüksekte çalışma sırasında düşme riskini ortadan kaldırmak için kullanılan emniyet kemeri, paraşüt tipi kemer, güvenlik halatı gibi ekipmanlardır.
- Yangın Güvenliği Ekipmanı: Yangın söndürücüler, yangın battaniyeleri, yangın tüpleri gibi ilk müdahaleyi kolaylaştıran, tahliye için zaman kazandıran ve yangının kontrol altına alınmasını sağlayan malzemelerdir.
- Aydınlatma ve İşaretleme Malzemeleri: Uyarı işaretleri, acil çıkış levhaları ve iş güvenliği tabelaları acil durumlarda yönlendirme yapmak ve güvenlik prosedürleri hakkında bilgi vermek için kullanılır.
- İlk Yardım Kitleri: İş yerinde oluşabilecek yaralanmalara veya sağlık sorunlarına hızlı müdahale etmeye yarayan ilk yardım çantaları ve setleri gibi malzemelerdir.
İş güvenliği malzemelerinin güvenlik kriteri önceliklendirilerek tasarlandığından ve üretildiğinden emin olunmalıdır. Ekipmanın düzgün giyilmemesi ya da takılmaması herhangi bir riskle karşılaşıldığında işlevini yerine getirmemesine neden olabilir. Bu nedenle ekipmanlar çalışanın bedenine uygun olmalı, rahatça oturmalı, kullanılmadığındaysa temiz ve güvenilir yerde muhafaza edilmelidir. Çalışanların koruyucu ekipmanları kullanmasının zorunlu tutulması, nasıl kullanacağı konusunda eğitilmesi ve denetlenmesi önem taşır.
İş Yeri Tehlike Sınıfları
İş yeri tehlike sınıfları, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre iş yerlerinin faaliyet alanlarına ve risk düzeylerine göre belirlenen kategorilerdir. Bu sınıflandırma 6331 sayılı Kanun uyarınca “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İş Yeri Tehlike Sınıfları Tebliği” ile düzenlenmiştir. İş yerleri Tebliğ’in ekinde yer alan İş Yeri Tehlike Sınıfları Listesi’ne göre ana faaliyetlerini tanımlayan NACE kodu esas alınarak tehlike sınıflarına ayrılmıştır.
İş yerleri kurulurken yapılan ticaret odası kaydı sırasında yapılacak faaliyete göre bir NACE kodu belirlenir. 6 haneli bu kodun ilk iki rakamı faaliyet sınıflandırılmasını, son dört rakamıysa alt faaliyet sınıflandırılmasını belirtir. NACE kodu 26 haneli iş yeri SGK sicil numarasının 1. hanesinden sonraki 6 hanesine bakılarak öğrenilebilir. İş Yeri Tehlike Sınıfları Listesi’nde ilgili NACE kodunu bulduktan sonra iş yerinin aşağıdaki 3 sınıflandırmadan hangisine dâhil olduğu öğrenilebilir:
- Az Tehlikeli: Çalışanların düşük riskle karşı karşıya kaldığı iş yerleridir. Büro faaliyetleri, perakendecilik, eğitim kurumlarının işleri gibi işler bu sınıfa örnek gösterilebilir.
- Tehlikeli: Bu sınıfta yer alan iş yerlerinde yapılan işler orta seviyede risk içerir. Kimyasal madde kullanımı, elektrikli cihazlarla çalışma gibi faaliyetler bu gruba girer. Gıda üretimi, tekstil imalatı, mobilya üretimi gibi işler bu kapsamdadır.
- Çok Tehlikeli: Bu iş yerlerinde çalışanlar yüksek risk taşıyan işlemler yaparlar. Kimyasal maddelerle çalışılan, ağır makineler kullanılan, yüksek sıcaklığa ve basınca maruz kalınan iş yerleri bu sınıfta yer alır. Madencilik, inşaat, kimyasal madde üretimi, metal işleme gibi işler bu kapsamda yer alır.
Tehlike sınıfları iş yerinde yapılan asıl iş kapsamında çalışanların maruz kalabileceği tehlikelerin türü ve şiddeti dikkate alınarak belirlenir. Bu sınıflar iş yerinde alınması gereken güvenlik önlemleri, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirme zorunluluğu gibi konuları etkiler. Tehlike sınıfına bağlı olarak iş yerlerinde risk değerlendirmesi yapılması ve acil durum planlarının hazırlanması gibi yükümlülükler de ortaya çıkar.
İş Sağlığı ve Güvenliği Zorunluluğu 2025
1 Ocak 2025 tarihinden önce tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfa giren iş yerleri 1 çalışanı olsa bile iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurmak zorundaydı. Az tehlikeli sınıftaki iş yerlerininse çalışan sayısı 50’yi geçmediği sürece böyle bir zorunluluğu yoktu. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinin de iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi hizmeti alma zorunluluğu başlatılmıştır. Bu düzenlemeden sonra 1 sigortalı çalışanı bulunan tüm iş yerleri iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorundadır.
İş Güvenliği Zorunluluğu 2025 Kimleri Kapsıyor?
2025 iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma zorunluluğu, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinin yanı sıra en az 1 çalışanı bulunan az tehlikeli iş yerlerini de kapsar. Az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği profesyoneli görevlendirme yükümlülüğü şu yöntemlerle yerine getirilebilir:
- Belirlenen nitelikleri taşıyan, gerekli belgeleri olan işveren İSG hizmetlerini bizzat kendisi üstlenebilir.
- İşveren gerekli nitelikleri taşıyan ve belgeleri olan çalışanlarının arasından iş güvenliği uzmanı görevlendirebilir.
- İşveren, Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinden (OSGB) veya Çalışan Sağlığı Merkezlerinden (ÇASMER) hizmet alabilir.
- İşveren veya işveren vekili eğitim alarak iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini bizzat üstlenebilir. Çalışanların sağlık muayenelerine ilişkin hizmetler de kamu sağlık hizmeti sunucularından, aile hekimlerinden ya da çalışan sağlığı merkezlerinden (ÇASMER) alınabilir.
50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki iş yerlerinin Kanuna uymaması durumunda 2025 yılında iş güvenliği uzmanı görevlendirmeme cezası ihlalin olduğu her ay için 88.663₺, iş yeri hekimi görevlendirmeme cezası da yine her ay için 88.663₺ olarak belirlenmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Nasıl Alınır?
İşveren ya da işveren vekili uzaktan veya yüz yüze olarak tercih edilebilecek 2 günlük eğitimi aldıktan sonra iş yerindeki iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini üstlenebilir. Eğitim almak isteyen işveren veya işveren vekili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile protokol yapan kurumlara ve kuruluşlara başvuruda bulunur. “İş Yerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Yönetmelik” kapsamında düzenlenen eğitim programlarına açıköğretim, uzaktan veya yüz yüze eğitim yoluyla katılabilir.
16 saatlik eğitimden sonra yapılan sınavda 100 puan üzerinden 50 puan ve üzeri alan adaylar başarılı sayılır ve iş güvenliği uzmanlığı belgesi alır. Bu kişiler bakanlık tarafından yetkilendirilen laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilmesi gereken ölçümler hariç olmak üzere iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirebilir. İşveren veya işveren vekilleri bu hizmeti yerine getirmek için çalışan başına ayda en az 10 dakika ayırmak zorundadır.
Karmaşık İş Süreçlerini Mükellef’le Kolaylaştırın!
İş sağlığı ve güvenliği özenle uygulanması ve yönetilmesi gereken çeşitli süreçleri içeren, kapsamlı bir uygulamadır. Tıpkı iş sağlığı gibi vergi beyanında bulunma, muhasebe işlemleri gibi diğer yasal uyumluluklar gerektiren konular da zaman ve uzmanlık gerektirir. Mükellef olarak şirket kuruluşundan muhasebe yönetimine, marka tescilden vergi işlemlerine kadar sunduğumuz kapsamlı ve çevrimi içi hizmetlerle işletmenizin tüm bu karmaşık süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Siz de hizmetlerimizden yararlanmak ve sadece işinizi geliştirmeye odaklanma özgürlüğüne sahip olmak istiyorsanız hemen üye olun, sizi arayalım.

Sıkça Sorulan Sorular
İş güvenliği ve sağlığı hakkında sıkça sorulan sorulara buradan ulaşabilirsiniz.
Bir İş Yerinde En Az Kaç Çalışan Varsa İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Kurulmalıdır?
Bir iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunun oluşturulması için 50 ve daha fazla çalışanın bulunması, altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapılması gerekir.
Az Tehlikeli İş Yerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Kaç Yılda Bir Tekrarlanmalıdır?
Az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde eğitim üç yılda en az bir kez yapılmalıdır.
Şirketlerin İş Güvenliği Uzmanı Görevlendirmesi Zorunlu mu?
1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeden sonra az tehlikeli sınıftaki iş yerleri de dâhil olmak üzere en az 1 çalışanı olan tüm şirketler iş güvenliği uzmanı görevlenmekle yükümlüdür.